Nalan'ımız yaşamına son verdi, aile akrabalarına trafik kazası dedi. Biz diyoruz ki, intihar değil, cinayet. Nalan'ı siz öldürdünüz, homofobiniz öldürdü, nefretiniz öldürdü, sevgisizliğiniz öldürdü.
Defalarca çocuklarınız eşcinsel olursa reddetmeyin, homofobi, transfobi öldürüyor, intihara sürüklüyor, yaşamları zehir ediyor. Çocuklarınızın yanında olun dedik. Gün geçtikçe artan trans ve eşcinsel intiharlarına, asla konduramayacağım, yaşama sevincine, enerjisine hayran olduğum arkadaşım da eklendi. İçimiz yanıyor. Acımızı, Nalan'ımızın ölümünden sonra bile ailenin bitmeyen nefreti büyütüyor.
Nalan kimdi? Dahi derecesinde üstün zekalıydı. Ankara ODTÜ makine mühendisliğini kazandı. Bir süre sonra bıraktı. ( Neden bıraktığını o kadar iyi biliyorum ki? Aileden uzak daha fazla kendin olabilirsin çünkü. Aynı şehirde olmamanın verdiği özgürlük bile sana nefes aldırır. ) Boğaziçi İşletmeyi bitirdi. Yurt içi yurt dışı uluslar arası, ulusal şirketlerde çalıştı. Hiper aktif, sürekli spor yapan, neşeli, yerinde duramayan, her an size kahkaha attırabilen ince zekaya sahip, ağzına alkol, sigara koymayan,hayvan sever, gerçekten de kimseye zararı olmayan bir insandı. Annesini çok erken kaybetmişti.
Ailesine açılmadığı dönemde bile büyük çatışma yaşıyordu. Ve bir gün ailesine açılmaya karar verdi. Onu olduğu gibi kabul etsinler istedi. Bir avukat abi, boğazına sarıldı, darp etti. Rapor aldı ama şikayetçi olamadı. Çünkü abisine zarar gelebilirdi. Bir doktor ve de bürokrat abla, dışladı, aşağıladı, tehdit etti. Bir diğer öğretmen abla ve eşi dışladı. Canı gibi sevdiği yeğenlerini göstermediler. Her şeyini satıp Almanya'ya gitti. Sanıyordum ki orada huzuru buldu. Bilemedim. Bu kadar yalnız kaldığını, tutunacak dalı kalmadığını bilemedim.
Halbuki biz akrabalığın kan bağı olmadığını çoktan öğrenmiştik, halbuki biz birbirimizin ailesi, kardeş, yoldaşı olmuştuk. Bilemedik, Nalan'a bunu konduramadık. İçimiz cayır cayır yanıyor.
Aile ölümünden sonra ne mi yaptı? Cenazesini almaya Almanya'ya giden olmadı. O kahrolası abi ne yapacaksa burada yapsaydı da bizi bu kadar uğraştırmasaydı dedi. Akrabalarına, trafik kazasından vefat etti dediler. Çünkü onlar orta Anadolunun güzide şehirlerinden birinde siyasetin ağır toplarındandı, çünkü üst düzey bürokratlardı, çünkü iktidara yakındılar. Çünkü bizim canımız arkadaşımız onların sözde itibarını zedelerdi. İtibarları, ahlakları batasıcalar.
Buradan haykırıyorum. Hepiniz katilsiniz, Nalan'ı dışlayan, aşağılayan, şiddet uygulayan, ona dünyayı dar eden hepiniz katilsiniz. Nalan intihar etmedi. Nalan'ı öldürdünüz. Siz öldürdünüz ve bunun hesabını vereceksiniz.
Şimdi aile sessiz sedasız Nalan'ımızı defnetmek istiyor. Cenazenin gününü, saatini, yerini gizliyor.
Ben ne mi istiyorum. O'na sarılmak, yalnız da değildin, yanlış da değildin Nalan'ım, Biz vardık kardeşlerin. Bir el uzatsan, bir yardım desen elini tutacak onlarca insandık. Onlar yanlıştı, onlar homofobikti, onlar kötüydü diye haykırmak istiyorum. Nalan gitti, geri gelmeyecek. Ne ilkti ne de son olacak. Ahhh diyorum ahh annesi sağ olsaydı, kızını bağrına basardı, tutunacak dalı olurdu, kardeşlerinin nefretine set olurdu, korurdu arkadaşımızı belki.
Bana hep çocuğun çok şanslı, hayatını kurtardın diyenlere, her zaman hayır ben şanslıyım, çocuğum benim hayatımı kurtardı diyorum. İçi boş cümleler değil bunlar. Çocuğum bana aile oldu, hayat oldu, nefes oldu. tutunacak dal oldu. Çocuğuma bunun yükünü asla vermeden, sevgisinin kıymetini bilerek dört elle yaşama sarılmama neden oldu. bazen tek bir el, tek bir sevgi yetiyor.
Biz biliriz yalnızlığı, çaresizliği, gizlenmeyi, yalanı, dolanı, rol yapmayı. Yalan, dolan, rol olmazsa hayatında seni daha büyük kötülükler bekliyordur çünkü. İşsiz kalırsın. Zaten aşk, hayat arkadaşlığı, yoldaşlık nedir, ne kadar zordur bizler için. Parasız kalırsın, ailesiz kalırsın. Kendin gibi arkadaşların yoldaşın, kardeşin, akraban dostun olur. Onlar da kendi mücadelelerinde yol alırlar. Bilemezsin ki kim yaşamın kıyısında, kim kahkahalarının ardında vedaya hazırlanıyor.
Asla unutulmayacaksın...Gittiğin yerde huzuru bul güzel kardeşim...Anneciğine, şefkatine kavuşmuşsundur umarım.
Nalan'ımıza yaşatılanlar, kendi kaleminden...
Son sözüm : Nefrete, kötülüğe inat yaşayacağız. Birbirimize tutunacak dal olacağız. Buradayız, bir arada dayanışacağız. Kimse kendini çaresiz hissetmesin dostlar. Yaşayalım, Nalan için yaşayalım, tüm yaşamına son veren trans, eşcinsel kardeşlerimiz için yaşayalım.